EKRAN BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE,
Uzmanlar ekran bağımlığı konusuna
dikkat çekiyor. Ekran bağımlığı Türkiye’ de ve Dünya’da televizyon yayınlarının
başlaması ile gelişen bir olgu. Türkiye’de TRT 1964 yılında kuruldu ve ilk yayın 31 Ocak 1971
yılında yapıldı. 1972 yılından sonra ülke genelinde yayınlar yapılmaya başlandı.
TRT'nin yayına başladığı dönemlerde her
evde televizyon bulunmaz, televizyonu olmayan aileler televizyon bulunan ailelerin evlerine misafir olurlardı. O yıllarda başlayan
ekran bağımlılığı, dönemin çocuk ve gençlerinde gelişmekle beraber, o dönem çocuk olan şimdilerin bazı yetişkinlerinde de hala televizyon ekran bağımlılığı devam
etmektedir. O dönemin genç ve çocukları televizyondan etkilenip bağımlılık
geliştirmişken, şimdilerde çok daha büyük bir tehlike yaratan ekran bağımlılığı
cep telefonlarıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Zira cep telefonları televizyondan
farklı olarak taşınabilir ve neredeyse her an her yerde kullanılabilir olma
özelliğine sahiptir.
Evet cep telefonları artık yaşamımızın ayrılmaz bir parçası… Teknoloji aracılığıyla işlerimizi çok daha hızlı ve verimli yapmamıza olanak
sağladığı yadsınamaz bir gerçektir. Bununla birlikte zamane insanının
sorunlarından birisi NOMOFOBİ adı verilen cep telefonu bağımlılığı… Günümüz
insanlarında, özellikle de gençlerinde yaygın olarak, cep telefonundan ayrı
kaldığında panikleme veya ümitsizliğe düşme, etrafındaki konuşmalara veya işe
odaklanamama ve sürekli cep telefonunu kontrol etme gibi davranışlar ekran
bağımlılığını ortaya koyan göstergelerdir. Bu lise ve üniversite öğrencileri
arasında yükselişte olan bir durum olmakla birlikte gençler artık duş alırken, yemek
yerken dahi telefonlarından ayrı kalamıyorlar. Yine çok büyük oranda genç, yüz
yüze konuşmak yerine kısa mesaj yollamayı veya tweet atmayı tercih ediyor. Ekran
bağımlılığı madde bağımlılığına benzer özellikleri ile yeni neslin vazgeçilmez
takıntısı, hatta saplantısı haline geldi.
Uzmanlar artık cep telefonunun bağımlılık yaptığı konusunda hem
fikirler. Almanya’nın Köln kentindeki LVR klinikte görevli psikolog Dr. Ali Kemal
Gün cep telefonunun bağımlılık yapıp yapmadığı sorusunu şöyle yanıtlıyor. Her
telefon kullanıcısı tabi ki bağımlı değil. Bağımlı olmanın kriterleri var
Bunlardan bir tanesi cep telefonu kullanmadığı zaman kişinin gösterdiği
yoksunluk belirtileri. Kişi huzursuzlanıyor mu, hırçınlaşıyor mu, eksiklik
hissediyor mu? Eğer bağımlı kategorisinde bir kullanıcı ise bunun tedavi
yolları var. Psikolog Ali Kemal Gün, aşırı cep telefonu kullanımının insanların
sosyal ve psikolojik gelişimlerini etkilediğine dikkat çekiyor.
Connecticut Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Kliniği’nde çalışan Yrd. Doç. David Greenfield’a göre akıllı
telefonunuza olan psikolojik bağlanma durumu, dopamine (vücutta haz alma
duyusunu kontrol eden hormon) düzensizliğini içerdiği için aslında diğer
bağımlılıklara benzemektedir. Greenfield, sürekli cep telefonlarıyla iletişim
halinde olanlara yardım edebilmek ve bu insanların dengeli bir yaşam
sürmelerine katkı sağlamak amacıyla İnternet ve teknoloji bağımlılarına Yardım
Merkezi kurdu.
Uzmanlar tarafından, çocukların cep
telefonlarıyla uzun zaman geçirmelerinin gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği
önemle belirtilmektedir. Cep telefonları, tabletler ve bilgisayarlar çocukları
sosyalleşmeleri, el ve vücut becerilerini geliştirmeleri gereken bir yaşta
gerçek dünyadan koparıp hareketsiz bırakmaktadır. Cep telefonu
radyasyonundan dolayı bağışıklık sisteminin zayıf olması hastalığa karşı
dirençsiz kılabiliyor. Dünya genelinde çocuk nüfusunda artan
obezite ve şeker hastalığının temel nedeni olarak hareketsiz yaşama dikkat
çekmektedir. Kullanım hızı
artıkça merkezden hakiki olandan uzaklaştığımızı unutmamalıyız. Sanallaşıyoruz,
dijitalleşiyoruz. İnsanın en temel ihtiyacı olan insani ilişkiler zayıflıyor.
Sonuç mu? Gençlerde anksiyete (sıkıntı) okuldan soğuma, derslerde başarısızlık,
stres ve uyku bozukluğu… Uzun süreli cep
telefonu kullanan kişiler, telefonu tuttukları kolda ön kolun dış kenarı ile
serçe parmağı ve yüzük parmağında uyuşma, karıncalanma gibi belirtiler gözlemlenebilmektedir…
Ayrıca
cep telefonları sadece önemli verileri değil mikropları da taşırlar. Cep
telefonlarının taşıdığı mikrop ve bakterilerin en az bozuk paralardaki kadar
olduğu tespit edilmiştir.
Araç kullanırken cep telefonu kullanımı, konuşma ya da mesaj atma gibi
aktiviteler ile söz konusu olduğunda sürücünün dikkatini dağıttığı ve ellerini
meşgul ederek kaza riskini ortaya çıkardığı da yadsınamaz bir gerçek olarak
önümüzde durmaktadır.
Sonuç olarak; gelişmiş ülkelerde cep telefonu ekran bağımlılığı
farkındalığı ortaya çıkmış ve bir rahatsızlık olarak değerlendirilerek bazı
ülkelerde, diğer bağımlılıklarda ki gibi yardım merkezleri oluşturulurken, bazı
ülke lise ve üniversite öğrencilerine okullarda cep telefonu kullanım yasağı
gündeme gelmiştir. Bugün Fransa okullarda yasak getirmiş, İngiltere‘de
okullarda cep telefonu kullanım yasağı getirme konusu gündeme gelmiştir. Gençlerimizi
teknoloji kullanımı konusunda daha fazla bilgilendirmeli ve bu konuda
gençlerimizin farkındalığını artıracak aktiviteler planlamalı ve sistematik bir
şekilde uygulamalıyız. Ve hepimiz ‘TEKNOLOJİNİN
KÖLESİ DEĞİL, EFENDİSİ OLMALI’ felsefesini benimsemeli ve
içselleştirmeliyiz.
İlknur SEKE
Elektrik Elektronik Mühendisi