Modern yaşam o kadar hızlı ki ona yetişmek
giderek imkânsız hale geliyor. Binlerce yılda evrimleşen insan DNA mız son
yüzyılın teknolojik değişimlerine yetişemiyor. Sosyal olgular tepe taklak olma
durumu ile karşı karşıya. Değerler, teknolojinin dişlilerinde parçalanırken,
anlamsız, sorumsuz, işe yaramaz bir nesil büyüyor gözlerimizin önünde. Bu
koşullar altında aklı başında her ebeveyn çocuklarının geleceğinden endişe
ediyor.
Elbette sorun teknolojide demek niyetinde
değiliz. İlk insandan modern insana kadar varlığımızı, gelişmemizi ve bugünkü
insan rolüne dönüşmemiz de büyük etkileri olan teknoloji bize tamamen düşman
olamaz. Peki sorun nerede?
Sorun teknoloji ile olan ilişkimizi tam
olarak nasıl kurguladığımız da. Yıllarca insan, kendi düşünsel ve deneysel
yolları ile geliştirdiği teknolojiyi, yaşamını kolaylaştırmak için kullandı ve
doğada hayatta kalmakla kalmayıp besin zincirinin en üstüne çıktı. Bununla da
yetinmeyip sanat, spor, felsefe, edebiyat ve bilim yaptı. Bunları yaparken de
teknolojiyi giderek artan oranla kullandı. Kullandıkça daha yaratıcı oldu ve
günümüz baş döndürücü değişim sürecine böyle gelindi.
Şimdilerde ise teknoloji yüzünden işsiz
kalacağımız, psikolojimizin bozulacağı, yalnız insanlar olarak öleceğimiz
konuşuluyor. Bunlara inanmak için halihazırda birçok gösterge de varken, biz
Dost Teknoloji Eğitim Derneği olarak farklı bir seçenek arıyoruz. Teknolojiyi
insani değerlerini yitirmeden kullanan, tüketmeyi değil üretmeyi alışkanlık
haline getiren ve düşünen, sorgulayan, doğaya ve çevreye dost bireyler
yetişmesine katkı verebileceğimizi hatta bunun üzerimize düşen önemli bir
sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.
İşte bu duygu ve düşüncelerle yola
çıktık. Doğaya, insana, topluma ve tüm yaşama dost bir teknoloji ile geleceğe
yürümek istiyoruz.
Ve bu umudu paylaşan herkesle…